VİTRİN

Vitrinin Tarihsel Gelişimi

     Tarihsel gelişime bakıldığında ilk dükkanlar; büyük, açık bir kutu şeklinde olup, ahşap kapaklarla örtülmekteydi. Bu ahşap kapaklardan biri örtü elamanı olarak görev yaparken diğeri ise masa işlevini görmekteydi. Satıcı müşteriyle yüz yüze gelebiliyordu. Sonradan bu tek mekan gelişerek, dükkanın yanı sıra bir apartman ve bir depo gibi bir dizi odalar, hücreler şeklinde çeşitlemeler göstermiştir.

     Gelişimin bir sonraki aşamasında esnaf ve tüccarlar ön cepheleri caddelere bakan evler yapmışlardır. Yapılan bu evlerin cepheleri gündüzleri ürünlerin satışının yapılması amacıyla açık, geceleri de ahşap kepenklerle kapatılarak kullanılmıştır. İlk dönemlerde kullanılan masalar içeri alınmış ve alışveriş iç mekana çekilmiştir. Açık dükkanlar kapanmış; ahşap kanatlar kapı ve vitrin işlevlerini üstlenmiştir. Sonuçta küçük dükkanlar şeklinde yapılan bu evlerin kapılarının ve pencerelerinin gelişmesiyle bugünkü vitrinlerin temeli atılmıştır.

     Modern vitrinin orjini camın kullanılabilirliğinin arttığı 18.yy’a dayanır. Bu dönemde yapılan vitrin tasarımlarında klasik mimarinin tasarım prensipleri kullanılmıştır. Gerçekten de o dönemde yapılan vitrinlere bakıldığında tapınakların cephelerinde kullanılan kolon sistemleri, alınlıklar ve diğer elemanlar arasındaki oranların baz alındığı görülmektedir. Örneğin; tapınakların cephelerinde kullanılan kolonlar ve vitrinlerdeki küçük kolonlara, saçaklar kirişlere dönüşmüştür. Bununla birlikte ölçü ve oranlar değiştirilmeden kalmış ve tasarımlarda kılavuz olarak kullanılmıştır.

     Daha sonraları “çekme” camın bulunuşuyla, tümüyle saydam plakalar elde edildiğinde, dükkanın içi artık daha iyi görülebilir hale gelmiştir. İlk cam vitrin 18.yy başında görüldü ama lüks olduğu için yüzyılın ortasında ancak yaygınlaşabilmiştir. Önce küçük cam plakalar, sonra tek yüzey cam halinde vitrinler yapılmıştır. İşlevi, en basit formuyla bir alışveriş yerini, dükkanı tanımlamaktadır ve istenmeyen hava koşullarından ürünü korumak ve dükkan kapandıktan sonraki zamanda bile ürünün görülmesini sağlamaktadır.

     Eskiden vitrin mağaza içinden ayrı bir mekânsal öğe iken, günümüzde mağazanın iç mekanıyla daha çok bütünleşmiştir. Vitrinler, mağaza iç mekanından daha ayrık bir mekansal öğe iken, günümüzde iç mekanla daha çok bütünleşmiştir. 1900- 1955 yılları arasındaki tarihi sürece bakıldığında; önceleri müşterinin, dükkanın içerisini görmesini engelleyen vitrin tasarımları yapılmasına rağmen daha sonraları vitrinler, camın yaygınlaşmasıyla dükkanın tümünün algılanmasını sağlayacak niteliklerde yapılmıştır. Böylece vitrinlerden içeri bakan müşteri, dükkanın içi hakkında da fikre sahip olabilmiştir.

    1900'den önce vitrinler, küçük kutu şeklinde görülmektedir. 1910 'larda geri çekilmiş olarak, rahat bir izleme olanağı sağlamakta, ayrıca yansımayı engellemekteydi. 1950'lerde ise cam girişle şeffaf vitrin, arka fonuyla mağaza içini görmeyi sağlamıştır. 1955'ten sonra vitrinler artık şeffaf bir kabuk haline gelmiş, günümüzde de vitrinler ağırlıklı olarak iç mekanı algılayacak şekilde şeffaf olarak tasarlanmıştır.

     18.yy'ın ortalarında 20.yy'ın başlarına kadar vitrin tasarımlarında o zamana hakim olan Georgian, Victorian ve Edwardian gibi mimari stiller takip edilmiş ve bunlara bağlı olarak gelişme göstermiş. Ancak bu